Hristiyanlar için Doğuş Bayramı dönemi bir hazırlanma dönemidir. Hemen hepimiz bu dönemde evlerimizi konuklar için hazırlamakla, dekore etmekle, özel yemekler pişirmekle ve birbirimize hediyeler almakla meşgul oluruz. Genel olarak Noel sabahını öylesine büyük bir heyecan, neşe ve şükranla bekleriz ki onun öncesinde çılgınlar gibi hazırlıklar yaparız. Fakat Noel’den önceki 4 hafta yani “Advent” yani “Doğuş Bayramı’na Hazırlık Dönemi” aslında İsa’nın doğumunun kutlamalarının doruğa çıktığı dönemdir. Bu dönemde hazırlıklarımız aslında çok daha farklı şekilde yapılmalıdır.
Bu dönemin ilk hareketi, Hristiyanları, Rab’bin geleceği gün için tövbe ederek kalplerini hazırlamaya çağırır. Doğuş Bayramı’na Hazırlık Dönemi sadece İsa’nın bir bebek olarak doğmasını değil, aynı zamanda O’nun Mesih Kral olarak gelişini de müjdeler.
Antik zamanlardaki eski peygamberler bir Mesih’in Tanrı’nın Krallığı’nın öncüsü olarak geleceğini, fakat O gelmeden önce büyük bir temizlik yapılacağını bildiriyordu. Bakın peygamber Malaki bizi nasıl uyarıyor: “Ama O’nun geleceği güne kim dayanabilir? O belirince kim durabilir? Çünkü O maden arıtıcının ateşi, çamaşırcının kül suyu gibi olacak. (Malaki 3:2) Yaklaşmakta olan Rab’bin Günü afet boyutunda bir temizlik getirecektir. Maden arıtıcının, yakarak değerli metalleri yeterince saf olmayan şeyleri ayırması gibi, Rab de din adamlarının çizgisini saflaştıracak ve doğruluğun hayat bulmasını sağlayacaktır. Peygamberlere ait bu geleneği takip ederek, Vaftizci Yahya’nın sesi, yüzyıllar sonrasında insanları, “Rab’bin yolunu hazırlamaya” çağırıyordu. Vaftizci Yahya, tıpkı Yeşaya, Malaki ve diğer peygamberler gibi insanlara tövbe ederek hazırlanma çağrısı yapıyordu: “Rab’bin yolunu hazırlayın. Geçeceği patikaları düzleyin.” (Matta 3:3)
Yeşaya’nın önceden görmüş olduğu gibi, tövbe etmek Mesih’in geleceği yolu hazırlar. Mesih, maden arıtıcının ateşi ve haksızlıkların yargılanmasında tüm dağları ve tepeleri alçaltan kişi olarak gelmiştir. Dietrich Bonhoeffer 1928 yılında Doğuş Bayramı öncesi için hazırladığı bir vaazında, bu kayıp temaya Rab’bin gelişine tövbe ederek hazırlanma konusuna değinmişti:
“Bizden önceki insanlar, Tanrı’nın Günü’nde korkudan titrerken, bizlerin Tanrı’nın geldiği düşüncesini bu kadar sakin karşılamamız oldukça ilgi çekicidir. İlahi sevgi ve Tanrı’nın Noel’de gelmesi fikrine öylesine alıştık ki, Tanrı’nın gelişinin bizi harekete geçirmesi gerektiğine dair korku dolu ürpermeyi artık yaşamıyoruz. Artık mesaja karşı duyarsızlaştık; bu durumun içinden sadece keyifli ve makbul tarafları alıp olayın esas ciddi kısmını unutuyoruz. Gerçek şudur ki dünyanın Tanrı’sı, küçük gezegenimizdeki insanlara yaklaşır ve bazı taleplerde bulunur. Tanrı’nın gelişi sadece iyi havadisler vermez. O’nun gelişi adalet ve dürüstlük duygusuna sahip kişiler için ürkütücü haberler getirir. Biz öncelikle bu durumun korkunçluğunu daha sonra da korkuyla kıyas kabul etmeyecek iyiliği hissedebiliriz. Tanrı, şeytanın ve ölümün ortasına gelir ve bizim içimizdeki ve dünyadaki kötülüğü yargılar. Ve bizi yargılayarak, Tanrı bizleri temizler ve kutsar; O bize lütuf ve sevgiyle yaklaşır.”
Doğuş Bayramı’na Hazırlık Dönemi, kalpleri tövbe yoluyla temizlemek ister, çünkü Tanrı yeniden gelip dünyayı doğrulukla yargılayacaktır. Benzer şekilde peygamberler de Tanrı’nın İsa Mesih’le dünyaya gelmesini önceden görerek kalpleri tövbe yoluyla hazırlamak istemiştir. Bu tip bir tövbe, bizleri perişan edebilecek durumlar karşısında korku ve utanç içinde bırakmaz. Tam tersine, Tanrı’ya edilen tövbe, umudun yolunu hazırlar. Bu, İsa’da, Tanrı’nın adaleti ve merhametinin birleşmiş olduğuna dair umuttur. Yeşaya, tövbe yoluyla hazırlanmanın umut dolu bir sonucu olacağını öngörmüştür: “Bütün insanlar hep birlikte onu görecek. … Sürüsünü çoban gibi güdecek, Kollarına alacak kuzuları, Bağrında taşıyacak; Usul usul yol gösterecek emziklilere.” (Yeşaya 40:5-11)
Dünyayı doğrulukla yargılayacak olan Tanrı, insanları bir çoban gibi bir araya toplayan ve sürüsünü şefkatle güdenle aynı Tanrı’dır. En incinebilir olanlar; kuzular ve emzikliler de unutulmamıştır. Doğuş Bayramı öncesi hazırlık dönemi bizleri tövbe ederek hazırlanmaya çağırır. Bu, değişim ihtiyacını itiraf eden bir tövbedir. Bu, diğer hazırlıklarla meşgul edilen bir kültüre, Tanrı’nın sevgi dolu adaletine dair umut getiren bir tövbedir.
Yorum Ekle